5 Ekim 2013 Cumartesi

o kadar güzelim ki dayanamıyorum buna


Hıyarcan bana seni beğenmiyorum dediğinden beri her ne kadar kendime  “yaaaaaeee o salağın demesiyle mi o benden büyük memelerine baksın bir kere,komik burnuna baksın allahın dümbüğü , 30 yaşına gelmiş bir bok olamamış o benim götümü yesin” desem de içten içe “saçımın rengini mi değiştirsem, burnumu mu yaptırsam ,kaşlarımın şeklini mi değiştirsem, yok yok en iyisi silikon taktırayım. Ama bir dakka cebimdeki 5 liraya yapmazlar o operasyonu sanırsam hmmmm en iyisi ucuz değişiklikler yapayım dur yine diyete başlayayım ben zaten o da zayıfla zayıfla diyip duruyordu “ modundayım.
Kendimi de aslında çaktırmasam da öyle bir beğenirim ki… Abimin oğlu burnuma birkaç yıl önce bir yumruk attığında biraz şekli bozuldu ama hala kalkık falan gideri var. Dudaklarım desen silikonlu gibi kocaman ve sanki kalemle çizilmiş gibi. Yani bazen aynaya bakıyorum ve çok güzelim lan gamzem bile var diyorum (Bu arada çocukken nefret ederdim o çukurlardan)saçımın rengiylede nezaman boyatsam bin pişman tekrar döndüm koyu kestaneye gençleştim diğer renkler 40 yaşında karı gibi gösterdi beni. Yani şuan sadece 5 kilo fazlam var. Bugun karar verdim dedim. Diyete başlayayım. Bu arada zaten son 25 yıldır sürekli diyetteyim de. Yarından itibaren şok bir diyet uygulayıp şu son 5 kiloyu vermeyi planlıyorum.

Ha bu arada birde zayıflaştıkça çirkinleştiğimi idda eden bir kesim var ki yüzüme bakıp “ayyy daha zayıflama sırf ağız kaldın” , “zayıfladın ya burnunun kocamannn gözüküyor.” , “yalnız sana bir şey söyleyim mii sana zayıflık yakışmayacak “ diyen insanlar var ki o an isyanın eşiğine geliyorum. Ulan mallar ,ulan dümbükler ben ne bok yesem niye size yaranamıyorum ben. Arkadaşımm siz yıllarca kilomla alay etmediniz mi? Zayıfla ,zayıflaman lazım diyen siz değil miydiniz? Eee şimdi ne oldu. Sizin bu hayatta ki tek probleminiz benim tartıda kaç kilogram geldiğim mi? Ne istiyorsunuz bee siz canımı mı alacaksınız. Ben sıfır beden uğruna bir canımdan olayımda siz ozaman peşimden vicdan azabı çekin. 

4 Ekim 2013 Cuma

ve artıkk biliyorum gidenleri bırakmak gerek

Hayatta ki en büyük aptallığım ve sürekli tekrarladığım aptallığım gidenleri bırakamıyorum.

 Bugun yine “bu sabah yağmur var İstanbul da gözlerim dolu dolu oluyor bilinmez niye…” modunda uyandım. Hani hayatında hiçbir bok düzgün gitmez ya . hahh işte öyle bile değilim. Hayattan hiçbir beklentim hiçbir umudum yok. Çıkayım da şunla buluşayım diyecek kadar bile ne param var ne çıkıp dolaşacağım bir insan. Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar köşeye sıkışmamıştım. Hiç bu kadar umutsuz olmamıştım. İş ,okul falan yazmıyorum bile yani hayatımın o kısmı acaip sikik durumda. Bunalımlardan bunalım beğenirken, Hıyarcan çıktı karşıma  artık bitti demiştim yani unuttu istemiyor demiştim.ki doğru düşünüyormuşum girdi kanıma tekrardan ne umutlar ne hayaller kurdurttu ve sonra her seferinde olduğu gibi ben daha bulutların üzerindeyken siktir olup gitti. Yani üzülmüyorum diyorum ama üzülmeden olur mu? Resmen gömdü ve gitti.
Hayatımda hiç birzaman yapamadım zaten şu bende bitti diyip bitiren insanlar varya onları o kadar kıskanıyorum ki anlatamam. Ben hep geri dönüşleri kabul ettim. Halbuki Hıyarcanın da dediği gibi”fil hafızası var “bende  ama yok kin tutamıyorum. Bak eminim bugun  Hıyarcan,Azeri,Aşçıbaşı gelsin yemin ediyorum hepsinide affederim hepsiylede tekrar denerim. Çünkü ilk bana kazık attıklarında şöyle sürndürcem böyle süründürcem diyorum. Zaten o arada kimse geri dönüş yapmıyor sonra şerefsizler sanki beni sınıyorlar gibi içimde hiçbir kızgınlık , öfke ,his kalmamışken pat bir mesaj bir geri dönüş sanki lisede istiklal marşında bayrak çekerken donum düşmüş gibi beni ortada bırakanlar onlar değilmiş gibi bir mesaj şimdi bu kız naapsın….
Başka bir kız olsa beyni olan herhangi bir kız  “lan bu yavşak bu haysiyetsiz bu karaktersiz bu orspu çocuğu bana bunları bunları yaptı. Çekti gitti. Ben onun için yanıp tutuşurken sikinde olmadım .şimdi tam götü başı topladım. Hop karşımda yallah başka kapıya “ der çünkü zaten unutmuş yani birşeyde hissetmiyor sanki onla yeni tanışmışçasına tekrar aynı şeyleri denemek ne büyük aptallık.

Ben ise dünyanın aptallık miladı olarak tarihe geçen ben napıyorum. O naaapıyorsun mesajına aptal aptal cevap veriyorum aynı göt herife tekrar kanıyorum tekrar inanıyorum tekrar deniyorum tekrar aldatılıyorum ve tekrar başa dönüyorum. Ve bunları yaparken çok acı çekiyorum. Yaşlanıyorum yoruluyorum. Sevgi nedir bilmiyorum. Hayatımda hiç kimseyi sevdim mi diye sorguluyorum. Sevsem biraz gururlu olur bunları kendime yaşatmazdım diyorum çünkü filmlerde görüyorum biri birine aşıksa gururu hep daha ağır basıyor sonra olaylar olaylar.. bende öyle değil. Bak eminimmbir süre sonra Hıyarcan bana mesaj atacak ve ben 10 dk sonra ona mesaj atmış olacağım adam bana” seni beğensem sevgili olurdum” dedi .ve ben o kadar gurursuzum ki dayanamayıp bu adama cevap atacağım. ilk gun sıçayım ağzına dedim. Ne diyebilirim ki gaffur gibi karşısına geçip  “beniii neden beğenmiyurrrsunnn?” mu diyeyim ağzına mı sıçayım bu neyi değiştirecek ki. Hiç birşeyi ben o lafları duydum ve kırıldım iş ki unutmayım şuanki iradem hep olsun aslında yapılacak şey basit engellemek ve siktir etmek. Ama bilmiyorum.......... bana mesaj atacağını biliyorum merak ediyorum ne yazacak ne edecek. Benim ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. 

Tek bildiğim gidenleri bırakmak gerek…

olur olmaz uzaklar, olur olmaz kısalır, karışır mesafeler o anda

Giden unutuyor.
Giden ister sevgilin olsun ister canın ciğerin kardeşin ,annen ,baban olsun.gidiyorsa unutuyordur yada unutmak için gidiyordur. Henüz  bunu anlayacak kadar büyümediğim. Tek bildiğim uzaktaysa artık onun için sen yoksundur.
İlk giden abim oldu.öz abim değildi. Kuzenimdi fakat küçükken birlikte büyümüştük. Böyle kalabalıktık o zamanlar .Her Cuma bizde toplanırdık babaannem bizde yaşadığı için süper babayı bütün kuzenler odada izlerdik. Kalabalık akşam yemekleri yerdik. Ozamanlar ben çok küçüktüm. Annem falan bu durumdan şikayetçiydi her hafta yemek yap et şikayetlenirdi. Çok kızardım ona içten içe. Amcamın diğer oğlu şu allahın cezası dediğim hıyarcana sürekli birilerini ayarlayan, her hafta kaybolurdu. Her hafta bir olay yaratırdı akşam yemekten önce muhakkak onu aramak için herkes sokağa dökülürdü sonra o bir şekilde bir yerlerden çıkar gelirdi abim,amcam ,babam önce onu güzel bir azarlardı sonra yemeğimizi yerdik. O kadar küçük bir evdi ki  eğer küçük ev dizisinin senaristti o evi görseydi eminim dizinin adını geniş ev diye değiştirirdi. Sonra çaylar içilirdi. Süper baba izlenirdi ve amcamlar kuzenlerim evlerine giderdi. Bütün kuzenler abimden korkardık tam bir abiydi örnek insandı sülalede ilk Odtü’yü kazanan o oldu. Anadolu lisesine gitti. Bir sürü birincilikleri vardı. O mükemmeldi kimse onun gibi olamazdı. Bütün sülale sırtına öyle bir yük yüklemiş ki aslında şimdi düşünüyorum da belki de hiç gençliğini çocukluğunu yaşayamadı. Dedem yaşarken sırt çantası taktırmazmış ,kot giydirmezmiş. Bond çantası varmış kotu gizlice giyermiş. Kapıda dedem görmeden değiştirirmiş.
Dedem öldüğünde ben çok küçüktüm. Bir gün dedem evden çıkarken babaannem bana sormuş “deden nezaman gelecek?” bende “Dedem birdaha gelmeyecek “ demişim. Ogun dedem trafik kazası geçirmiş. Böylede şom ağızlı bir insanımdır bazen öyle rüyalar görüyorum. Öyle laflarım gerçek oluyorki kendimden ben bile korkuyorum. Neyse işte dedem öldüğünde abim üniversitedeymiş. Babaannem adı dedemin adı diye abimi rehin almış abim sadece haftasonları evine gidiyormuş şimdi hatırlamıyorum o günleri tek aklımda kalan abimin gideceği zamanlar kapıyı kilitlediğim. Çok severdim onu, ilk kıskandığım erkekte oydu. Beni ilk terkeden erkekte o oldu zaten. Bayramlarda anne tarafından kuzenlerinin çocuklarından kıskanırdım. O gelceği zaman süslenir  püslenirdim. Sonra okulu bitti ve abim istanbulda işe girdi. Evde herkes çok üzülmüştü. Çok üzülmüştüm ağlamıştım. Başlarda haftasonları geliyordu sonra bayramlarda gelmeye başladı. Şimdi yılda bir kere gelmiyor bile . zaten artık gelmesini pekte istemiyorum hayatıma bakınca utanıyorum. Elimde gurur duyacağm abime anlatacağım hiç bir şey yok. Zaten sürekli istanbula gidip gelmeme rağmen bende ona gitmiyorum.Evli ,çocukları var oldukça zengin sülalede herkesten farklı bir hayatı var yanında kasılmaktan konuşamadığımız bir karısı var o yzden çoğu zaman kabus oluyor bizim için.
İkinci giden diğer kuzenim oldu. O doktor ama bilinen doktorlardan değil. Ressam ,heykeltraş sürekli gezen tozan parasız kaldığında doktorluk yapan biri. Hep  onun gibi olmak istedim. Hatta resim ve heykel konusunda o kadar yarışmışım ki en son yaptığım heykellerimi gördüğünde ben senin yanında sadece çırak olabilirim dedi. O gitti. Annesine “değil seninle aynı evde yaşamak aynı şehirde yaşayamam” dedi gitti. 3 yılda bir görrsek ne mutlu bize en son beraber rakı içtik donumda para vardı o paranın oraya nasıl girdiği ise hep bir gizem olarak kalacak ensest yapmamışızdır büyük ihtimal ama muallak işte yaptıysakta keşke ayık kafa olsaydık derim. Çok yakışıklıdır böyle güzel mavi gözleri vardır. Benim çıktığım ,birlikte olduğum sümsük heriflere benzemez yani.oda böylece sıyrıldı gitti
Üçüncü giden canım ablam oldu. Aklında bir İstanbul vardı. İlk gittiğinde çok giderdim yanına atla gel derdi hoop ordaydım. Sonra sevgili yaptı evlendi. Oda beni bıraktı. Onu çok özlüyorum gidenlerin içinde en çok etkileyen o oldu. O benim ablam değil, annemdi yani ben sadece ondan korkardım. Hayatıma hep yön verdi hep düştüğümde kızdı azarladı ama kaldıranda o oldu. O gidince özgürdüm o kadar mutlu oldum ki. Sonraları anladım. Hayatımda birsürü hata yapınca o burada olsaydı şuan çok başkaydı dediğimde gittiğini anladım. Şimdi kocasıyla geldiğinde veya ben oraya gittiğimde o kadar kötü oluyorum ki sanki yıllarca beraber güldüğüm,üzüldüğüm benim ablam o değil de bir arkadaş ne bileyim öyle birisi gibi. Bana sürekli kıyafetler alır.sürekli alışveriş yaparız onla sanırım zamanında parasızlıktan yapamadığımız şeyleri yapmak istiyor ama asıl özlediğim o değil. Öyle yada byle oda gitti.
Peki ya kalanlar çok mu mutlu hiç bir şey eskisi gibi değil. Eskiden bayramın birinci günü dolup taşan evimize kimse gelmez oldu. Burdaaki iki kuzenim puccanın tabiriyle türkü barlardan çıkmayan iki kekomançi. Bildiğin kro kadınlardan biri simsiyah saçlarını sarıya boyatıp maşa yapan ve dip boyasını görmeyen bu zamanda mavi far süren,zamanında bir dilim ekmeğe muhtaçken şimdi ne oldum delisi olan bir psikopat. Diğeri diğeri onun derdi ne inan bilmiyorum eskiden çok yakındık kocasıyla sürekli kavga ederlerdi. kocası dünyanın en cimri herifidir. Sanırım mutsuz olduğundan suratı gülmüyor artık zaten nezaman biryerde görüşsek o bira içer kocası daha sert birşeyle birbirlerine başka türlü dayanamıyorlar. Birde şu allahın belası var ki. Zarar zaman israfından başka sapık bir şey olduğundan benden uzak allaha yakın olsun diyorum .sırf Hıyarcanla barıştığımızda aklıma gelen bir tip. Zaten hıyarcanın onla çok iyi anlaşmasında bir bokluk olduğunu anlamalıydım .birde burda büyük ablam var atsan atılmaz satsan satılmaz derler ya o cinsten.

Sıra bana geldi. En büyük hayalim hatta tek hayalim gitmek hep gitmenin hayalini kurdum babamdan kurtulduğum günleri hayal ettim. Şimdi kafamdaki plana göre çok yaklaştım. Bir aksilik olmazssa allah bana yardımcı olursa sıra bana geldi. Gidip bende unutacağım bütün geçmişimi bana şişman diyen akrabalarımı bütün çocukluğumu  bunu nek adar istediğimi kimse bilemez uyurken uyanıp içimden dualar ediyorum o derece ……… umarım her şey benim için çok güzel olur bu batışın çıkışı çok yüksek olur..

3 Ekim 2013 Perşembe

kendimi pucca sanırken esmaceyhanın dibiymişim meğer

Pucca'nın ilk kitabını okurken Yalnızdım aşçıbaşını unutmaya çalışıyordum. o İsviçrey'e gitmişti. ilişkimiz o gitme kararı vermeden önce bitmişti ama ben üzülüyordum. Puccanın kitabını 1 gecede bitirmiştim. Herşey o kadar tanıdık o kadar bendendi ki. sonunda erik İngiltereye gittiğinde hüngür hüngür ağlamıştım. sonra ikinci kitabı okumaya başladım hayatıma Azeri girmişti hatta o kitabı da onla almıştık. sonunda ağladığımı söyledim "niye ben mi aklına geldim benim Azerbaycan'a gideceğimi duyduğun için mi?" demişti. "yokkk beee, ne alaka sen yoktun bile"demiştim. kitapçı bile benim sende kendini bir fasulye gibi nimetten sayma dermişçesine çocuğa köpek çekmeme gulmuştu. 2. kitabı okurken kitabı okurken onu kıskançlıkları,onun huzursuzluklarını sürekli Azeriye yaşatmıştım. bana yalvarıyordu okuma şu kitabı diye. ne zaman tartışma çıkarsam yine "Pucca mı okuyorsun sen" der olmuştu. aslında her ilişki birbirine benzerdi zaten ne kadar farklı olabilir ki adamı masayı ters çevirip üzerine otururken yakalayacak değildim ya. zaten Azeriyle sürekli kavga gürültü patırtı. sürekli boynuz yiyordum. sonra bunun oturma izni doldu Azerbaycan'a gitti o arada Pucca 3. kitabı çıkardı. yine bir güzel okudum yine sürekli beğendiğim kısımların fotoğrafını çekip whatsapptan Azeriye attım. yine tartıştık .yine barıştık derken kitapta bitti bizim ilişkide...
Bu yaz tekrar bende bir Pucca merakı başladı . güleyim edeyim diye okurken biz Hıyarcan'la başladık ilk kitap bitti ve ben bu sefer Hıyarcan ve benım ilişkime dair Puccada hiç bir şey bulamadım. yok yani Pucca hıyarcan ve benı anlatmıyordu. ilk kitap bitti zaten o arada biz bir küstük sonra 2. kitaba başladım. biz barıştık derken adam beni beğenmediğini beğense ilişkimiz olacağını bizim sadece arkadaş olduğumuzu söyledi. arada sex yaptığımızıda(beğenmeden birçok kez sex yaptığınıda vurgulamaktan kaçınmadı). bu ara ben hala 2. kitabı okuyordum. az önce 2. kitabın sonunu okurken farkettim. Hıyarcan'la ben Puccay'la erik değildik veya Ankaralı veya ceri de değildik. Biz hıyarcanla esmaceyhan ve eriktik. yalnız kalınca bana geldiği bir duraktım. sonra azcık kendını toparlayınca siktir olup, arkasına bakmadan kaçtığı kişiydim ben. peki ben nasıl bu kadar kör oldum bunca zaman nasıl göremedim onun için bir hiç olduğumu nasıl inandırdım kendimi birbirimizden vazgeçemediğimize nasıl her seferinde o suçluyken kendimi suçlu çıkarmayı bilemiyorum. ama kitabın sonunu okurken pucca ceri veya erik umurumda değildi sadece esmaaceyhan'ı merak ettim daha fazla onla ilgili şeyler yazsın istedim. dışardan nasıl gözuktüğümü bilmek istedim veya esmaceyhanın buna nasıl katlandığını. pucca esmaceyhan için"takıntılı " diyordu. diğer kitapta "saplantılı ,sapık" hep böyleydi onun için söyledikleri .. Hıyarcan da benım için bunları mı düşünüyordu yada birlikte olduğu kızlara böyle mi anlatıyordu.
şüphelenmiştim sormuştum da eski sevgiline benim için kim bilir neler söyledin dedim. yemin etti inanmıyorsan bana benle konuşma dedi. ama şuan nasıl inanabilirim ki buna o zamanlar beni istediğini de söylüyordu beğendiğini de. Allahım şuan zaten iş mevzusuna kafam o kadar takık ki o kadar sıkışmış o kadar çaresizim ki birde bu adam kendimi iyice ezik hissettiriyor. allahım eğer beni duyuyorsan lütfen lütfen benim şu işim olsun çekip gideyim şu şehirden.. beni bu hale düşüren herkesinde ne hali varsa görsün. ama ben gideyim artık çok zor yerinde saymak çok zor...










seni yeneceğimmm ODTÜÜÜÜÜÜÜ

"tanri sahidim olsun,bir daha asla ac kalmayacagim yalan soylesem de hirsizlik yapsam, birini de oldursem tanri sahidim olsun asla !! ne kendim ne ailem bir daha asla!!! ac kalmayacak"



şuan scarlett O’hara’nın kendine o sözü verdiği haldeyim. Kendime yemin ediyorum tanrıyı şahit tutarak bir daha asla kimseye bağlanmayacağı. Bir daha asla haketmeyen birine değer vermeyeceğim. Bir daha asla benden aşağı durumdaki biriyle birşeyler yaşamayacağım. 
Evet .. çıtamı yükselttim bundan sonra asla çirkin ,dandirik yerlerden mezun işsiz güçsüz biriyle birşeylere başlamayacağım. Belkide bugüne kadar yaptığım hata buydu. Birlikte olduğum adamların hepsinin maymuna benzemesi işsiz güçsüz tipler olmasıydı. Kendilerine güvenleri yoktu. Ve bu güvensizlikleri altında beni ezdiler. Evet olan başka bir şey olamaz. Hayatımda bir kere benden iyi birine aşık oldum. O zamanda kendimi o kadar ezdim ki adam beni aradığında beni istediğinde kaçtım. Başlamaktan korktum.bazen hiç aşlamamışı bir gün bitmesnden iyidir dedim. Tıpkı hayatımdaki adamların bana yaptığı gibi. 
Hıyarcan biliyordu farketmeden onu çevresıni eziyordum. Beni istediğini söylediği zamanlarda ondan soğuyordum. O yüzden bana bunu yaptı. Beni başka şeyle ezemediği için kilomdan vurdu sürekli beni o noktadan ezdi. Evet onun ne kadar işe yaramaz olduğunu hiç yüzüne vurmadm ama onun birlikte olduğu insanları,arkadaşlarını hep ezdim. Bana ‘sende pınar gibi nefret ettiğim şekilci insanlardansın ‘demişti. Etiketçiydim insanları okudukları okullara göre yargılıyordum ona göre. Aslında öyle değilimdir. Yani biri canımı yakmadıkça. Ama bir yandanda düşününce ODtü mezunu insanların yanında hep kasılırım.ezilirim büzülrüm yer yarılsın içine gireyim durumuna girrim. Odtü mezunu tipler yakışıklı olsaa,beni beğenseler bile onlardan kaçarak uzaklaşırım. artık  bu duruma son veriyorum. Yemin ediyorum nerde benden iyi , nerde benden yakışıklı biri varsa bundan sonra ona halleneceğim bir bok olmasada büyük derede boğulacağm. Yoruldum sıkıldım artık ciğeri üç para etmeyen , karaktersiz beyinsiz tipler için üzülmekten.
Bu yeni kararımı uygulamak için yıllar yıllar önce benden hoşlanan 5 6 ay önce sürekli mesajlaştıpım Odtü mezunu yakışıklı şuan rusyada yaşayan bir çocuğa mesaj attım. Sürekli benle görüşmek stiyordu bende sürekli reddediyordum. Beni istememesinden korkuyordum. Sankı ayrıldığımızda beni hor görecek bende intiharın eşiğine geleceğim gibi oluyordum Hıyarcan sanki farklı bir şey yaptıda kendi tipine bakmadan beni beğenmediğini söyledi. En azından bu çocuk öyle bir şey söylerse hakkıdır taş gibi herif dedim. 
Dün gece ne yapsam etsem bahane bulsamda mesaj atsam diye düşünürken facebook profilinde sakalsız fotoğrafını gördüm. Direkt ‘kirli sakall bırakmalısın bence’ diye mesaj attım . çocuğuda zamannda o kadar tersledim ki. Telefonunu sildim bir ara engelliydi. Facbooktan filan bile silmişim. Telefonu yok bende . dedim bakalım cevap verecek mi? Diye düşünürken cevap geldi ‘nerden aklına geldi ‘ bunun üzerine kızım hadi pası aldın al yürü dedim. Tabi  Benim bir odtü takıntım olduğu için bu arada listemde yıllardır konuşmadığım bir çok odtü mezunu arkadaşıma da mesaj attım.birinden biriyle elbet işi pişiririm. Ama en kuvvetli aday bu. Buna bir isim bulmalıyım.Ted mosby olsun yeni sakalsız hali onu çok andırıyor ..  allamm yardım et lütfen bu çocuk benım kaderim olsun çok zengin olayım birkaç yıl çıkalım ben o arada istanbulda bıraz takılayım hayallerimi gerçekleştireyim. Sonrasındaa ted bana desin kii sensiz yapamıyorum gel burda ben sana bakarım sadece bana ver desin lütfen allahım lütfennnn… o Hıyarcanda duysun’mandalinalı kız çok yakışıklı zengın biriyle evlendi,çocuk çok zengin yakışıklı her gece 1 kilo kremşanti bitiriyormuş çocuğun üzerinden. O adar mutlu ki kocasından bahsederken allahım dünyanın ennnn mikemmel kocası benim ki diyormuş ‘desinler…

2 Ekim 2013 Çarşamba

yüreği burkar her şişman şakası

Neden kendini sevmiyorsun? Neden kendinle kalmaktan bu kadar korkuyorsun?
İlk bu sözleri duyduğumda deliye dönmüştüm. Ama şimdi düşününce volkitolki haklıydı korkuyorum. Kilolarımdan korkuyorum sürekli diyet yapmam sürekli şişman olduğum için terkedilme sevilmeme korkusu yaşıyırum. Bende isterdim zapzayıf olmayı. 106 kiloyken oyuzden 70 kiloya düştüm ama dahasını beceremiyorum ben simidi olan balıketli bir kızım manken değilim hiçbirzaman olamayacağım.
Çocukken kilosuyla dalga geçilen kızlar vardırya  ben onlardandım çocukluğum mahallelinin,ailenin şişman şakalarına göğüs gererek geçti. Üstelik çokta şişman değildim.boyum hep uzundu ve iri bir çocuktum. Çocukluğumda duyduğum en iyi laf sulak yerde büyümüşündü.
Küçükken Dandirik bir mahallede yaşardık şu bakkalın mahallenin kalbi olduğu mahallelerden. Herkes herkesi tanırdı. Birde dedem eski muhtar olduğu için bizi herkes tanırdı. 2 tane yaşıtım kız vardı biri yerden bitme diğeri de 3 kilo benden uzun bir kız safinaz yanında bok yemiş.onlarla oynarken ben enine boyuna kalırdım. Her gören bir şaka . bisiklete binerdim teker eğriliyor şakaları sen merdiveni in çık zayıfla her gören bir zayıla diyip durdu. Sonraları bir market açıldı bütün mahalleli merakından markette devamlı. Bir adam vardı ama iğrenç, şerefsizin önde gideni komşumuzun geliniyle fingirdiyordu herkes biliyordu onları takıp ediyordu mahallelinin eğlencesiydi. Ama adam bana kafayı takmış resmen kaçıyorum devamlı zayıfla zayıfla yemek yeme koş . sanki ona neyse. Bakkala gitmek istemezdim onu görcem diye. İşte birgün marketteyim ekmek alacağım bu mal herifle karşılaştım ‘sen daha ne ekmeği alıyon,anca ekmek ye!’ lafına maruz kaldım ağlayacağım ağlayamıyorum. Eve gittim. Ondan sonra ekmek alırken hep korktum hala bile nezaman ekmek almam gerekse yaa ekmeğe gerek yok felan diye bahane bulurum çok zorda kalırda almak zorunda olursam sanki hırsızlık yapıyormuşum gibi utana sıkıla alırım.
Tabiki hayatımı psikolojimi hiçe sayan sadece o şerefsiz mahlleli değildi. Beni mahalle mektebinden alıp daha iyi diye bir akrabamızın müdür yardımcıs olduğu bir okula yolladılar. Süper marionun çiçek alıp turuncuya döndüğü halini gör adamı görme o derece benziyordu. Sağolsun beni hangi hocayla tanıştırsa ben o dersten zayıf alıyorum tamda ergenlik dönemiii. Şu büyük deprem olmuş okulumuza bir çocuk gelmiş ben nasıl aşığım.azzcık tembellimde. Ama 44 ten bir alıp duruyorum.1. dönem 2 zayıfım geldi. Tabı bütün tatilde ders çalıştım azar babamdan sürekli küfür yiyorum.2. dönem çalışıyorum ama yok hocaların kursunada gitmediğim için de düşük alıyorum.
Birgün babam eve geldi. Suratı 5 karış buna az yemek verin süper mario dedikii çok ekmek yiyorsa oyuzden kafasına ders girmiyordur. Yani elin salak herifini anlarsın ama ulan şerefsız ben senin çocuğunum sen benım için nasıl ekmek aptalı dedirtirsin millete. Günlerce ağladım. Sonra zayıflarımı düzelttimde ekmek aptalı olmadığım ortaya çıktı.
Birde Hıyarcanın sulalesı var. Allahım hepsi çocukluğumun içine sıçtı. Hepsi her gördüğü yerde şişman olmamla ilgili laf soktu. O babası varyaa felç olsun bokunu avuçlasın oğlunun yanında nasıl yıllarca ezdı beni. Çocukluğum böyle boktandı. Ha bunlar benım  kilomla ilgili ezıklığımdı yani anne baba kavgalarını babaannemle yaşadığımızdan dolayı olan sorunları saymıyorum bile …

Bugun volkitolkiyle konuşurken dedim ’neden kendimi sevmediğimi buldum.Yada hıyarcana neden bukadar değer verdiğimi. Çünkü ben şişmandım çocukluğum boyunca kılolarımı saklamaya çalıştım şimdi 173 cm 70 kılo gayet gideri olan bir kızım ama yetmiyor ona sürekli bana zayıfl şişmansın senın kemiklerın mi kalın gibi laflar ediyor telefonuna dana diye kaydediyor. Beni beğenmeme nedeni yüzüm gözüm değil beni beğenmiyor çünkü kiloluym 5 kılo zayıflasam 10 kılo zayıflasam beni beğenir. Evet şuan bunu düşünmem bile saçma bir adam benı şeklimle değerlendiriyor onun için yaptıklarımı görmeyip seni beğenmiyorum beğensem sevgili olurduk diyor. Ve ben o şerefsiz için hala kafa yoruyorsam bu benı eksik yapar evet eksiğim bana burnun çirkin şu bu deseydi hadi ordan kıçımın kenarı der geçerdim ama kilo denince evet ben bir şişmanım .. ve bu benım canımı acıtıyor. Ben ne olursam olayım ne yaparsam yapayım. Ben insanlar için sadece bir şişman şakasıyım.

ben sana hiç...

siz siz olun hiç bir erkeğin 'ben sana hiç...'ile başlayan cumlelerine inanmayın Hıyarcan bana hep 'ben sana hiç yalan söylemedim hoşuna gitmesede hep gerçeği söyledim' dedi yıllarca bende salak salak inandım buna. ama son telefon konuşmamızda geçip karşıma 'senin zorunla sana seni beğendiğimi söyledim 'dedi işte orda bitti. yani yakışıklı değildi. allahın siktiri boktan okulunda okuyor. yani aşık oluncak hiçbirşeyi yok ne bileyim düşünüyorum düşünüyorum günlerdir. şuyuda süper diyemiyorum. yıllardır inanmışım aramızdaki o özel ilişkiye inanmışım ne soylese bana yalan söylemez dedim.ama şimdi herşey yalandı diyor. yani en komiğide karşıma geçipp ' ee senın zorunla söyledim. senin anlayacağını düşündüm ' sanki o değildi. ayrıyken beni nasıl düşündüğünü söyleyen yanında eğlendipimi beni nasıl istediğini gunlerce anlatan o değildi. neymiş efendim.. o öyleymiş o gun iyiymiş ertesi gun kötuymuş. vay arkadaş ben harbi mal mışım nasıl inanmışım nasıll.. sordum ona sadece yatmak mı istiosun derdim o olsa benle nie uğraşssınmış vay vay vay... anlayamıyorum. birde demez mi seni beğensem sevgili olurduk.. ulan mal ulan orospu çocugu sen nasıl bir yavşaksın sen nasıl bir beyinsizsin seni nasıl bir deli sikmişsse bana bunları söyleyebılıyorsun. herşeyı yaşadığımız butun herşeyı geç bir gun yine karşılaşçaz sn bana bunları nasıl söylersın ya .. yaa seni birgun karşımda diz çokmuş ağlarken göstersn allah bana...

1 Ekim 2013 Salı

seni çok özledim

Bundan 2 yıl evveldi. Yıne hıyarcandan ayrılmıştık. Nasıl canım acıyor yine hıyarcan yaşanan herşeyi hiçe saymış. Bana bir mesaj atmıştı ozamanda ,yerin dibine sokan ,sevgili olmadığımızı söyleyen sonrada gitmişti o dip boyasını yapmaktan aciz  esmer,çakma sarışın kıza…
Günlerce ağladım yataktan çıkmadım annem yemek ye diye diretmesin diye oruç tuttum Allahtan onu diledim. Günlerce mesaj bekledim. Mesaj atarsa yazacaklarımı taslaklara kaydettim. Mesaj felan atmadı. O ara o kadar kötuydum ki. Onu unutmak için lise aşkım aşçıbaşına mesaj attım. Senle yatmak istiyorum diye tabi atladı ilgisini çektim. Sonra aşçıbaşıyla işte bih şeyler oldu o şerefsizlede sevgili olamadık ama o çocuk bunun gibi orospu çocuğu değildi onda tamamen ailelerimiz farklıydı o yu<den gece dışarı çıkamadım çagırdıında hıç yanında olamdım. Bu zaten sonsuza dek içimde burukluk olarak kalacak. Çünkü hala benden sonra başladığı kızla beraber..
Bugun hıyarcanla işler böyle olunca birşeye tutunmaya ıhtıyaç duydum ne bıleyım naapacagımı bılemedım elbette daha öncede benı bırılerı begenmedı ama kımse bu kadar acıtmadı bu şekılde söylemedı bana. Asıl anlatmak istediğim Hıyarcanlayken yine aşçıbaşının konusunu açtım oturup ona aşçıbaşını anlattım onu nasıl sevdiğimi felan. Bön bön yüzüme baktı. Bugun böyle uzulunce devamlı aşçıbaşının profılıne baktım.nasıl özlemişim gülüşünü dişlerini ömrümde onun kadar gzl gülenini görmedim. Allah onu gülsün diye yaratmış sanki. Çok özledim. Eskiden hep o gelecek biz mutlu olcaz sanırdım ama artık umudum yok 3 yıl olacak hala o kızla beraber.eğer ailem biraz rahat olsaydı şuan onunla ben olabilirdim. Biz onla sevgili değilken bile emindim ondan beni aldatmayacağını bilirdim.

O kızla bir fotoğrafı var bu uzanmış kumsala kızda yanında buna bakıyor ama bu kıza bakmıyor. Her seferınde o fotoğrafa bakıp o an benı düşünüyor olmasını hayal ediyorum.çok özledim onu. İstanbula gideyım artık ve kötü herşey burda kalsın bir tek o gelsin mutlu olalım onla istiyorum. Çok mu?

şu garibe bir yardım bir kıyak be güzel allahım

Ne hissedeceğimi ne hissetmem gerektiğini bilemiyorum. Adam yüzüme resmen çirkinsin yoksa neden senle sevgili olmayayım dedi. Şaka gibi J bunu unutmamam lazım o malı affetmemem lazım. Kım kıme bunu söyleyebılır kıh emde 3 yıl ya 3 yıl boyunca bana defalarca senı istiorum ölüyorum bitiyorum demişken. Ayrıldığımız zaman nasıl benı düşündüğünü anlatırken. Benım hatam ınanmak ne bıleyım sevgılı değildik ya bana durust olduğunu zannettim meğer değilmiş. Daha doğrusu o söylemiş … bu durumda 1 ruh hastası var ya o ya ben şizofrenım. Allahım yalvarıyorum sana aynalara bakamasın… yüzünde öyle bir iz bırak ki her aynaya baktığında bugun bana söylediği şeyler aklına gelsin. Hiçbir kız o suratına bakmasın onun yalvarıyorum allahım bugun bana söylediği her şeyi tekrar tekrar başka kızlardan duysun yalvarıyorum allahım. Söz akıllandım gerçekten artık onun bir şerefsiz olduğunu anladım. Aileme o mal için hiç yalan söylemicem.. tabikiyanınada gitmicem sadece bir intikamım olacakkk onun içinde biraz zaman biraz guç ve istanbulda hosteslik işine ihtiyacm var hadi güzell allahım gör şu garibi artık unuttun burda ..

canımı yakanın canını yak allahım

Hıyarcandan bahsederken sayfalarca onla ilgili yazı yazarken her seferınde tekrar başa dönerken tek inandığım ilk seferindeki gibi canımı acıtamazdı. Okadar çok ağladım ki okadar çok canmı yaktı ki daha fazlası olamaz dedım. Her başladığımda bu sefer bıterse bir kere alıştım yine alışırım yine atlatırım oldu. Ve birdaha hiç Hıyarcan için üzülmedim. En son olayda bile canım acıyıp boğazıma bir şey düğümlenmedi taa ki bugun bana söylediklerinden sonra.

‘seni hiç beğenmedim beğensem seninle sevgili olurdum. Seninle arkadaşız arada sex yapıyoruz duygusal bir şey yok olamaz. Neden seni beğenmemi istiyorsun özguvenını arttırmak için mi? Sana senin zorunla senı beğeniyorum demiştim. Ben böyleyim bgun böyle yarın öyle….’boğazıma öyle bir şey düğümlendi ki yutkunamıyorum. Ağlayamıyorum. Naapcağımı bilemiyorum. İlk defa böyle bişey oldu birisi karşıma geçip seni beğenmiyorum çirkinsin suratın boka benzediği için sadece sikiorum seni dedi. Allah senin belanı versınn o okuluda bıtıreme inşallah butun kötülükler peşinde olsun hatta hayatımda ilk defa biri için böyle dua ediyorum yüzünde bir yanık izi olsun kocaman ve aynaya bakama..

sana öyle bir beddua ediyorum ki...

Hıyarcandan bahsederken, sayfalarca onla ilgili yazı yazarken her seferınde tekrar başa dönerken tek inandığım ilk seferindeki gibi canımı acıtamazdı. Okadar çok ağladım ki okadar çok canmı yaktı ki daha fazlası olamaz dedım. Her başladığımda bu sefer bıterse bir kere alıştım yine alışırım yine atlatırım oldu. Ve birdaha hiç Hıyarcan için üzülmedim. En son olayda bile canım acıyıp boğazıma bir şey düğümlenmedi taa ki bugun bana söylediklerinden sonra.

‘seni hiç beğenmedim beğensem seninle sevgili olurdum. Seninle arkadaşız arada sex yapıyoruz duygusal bir şey yok olamaz. Neden seni beğenmemi istiyorsun özguvenını arttırmak için mi? Sana senin zorunla senı beğeniyorum demiştim. Ben böyleyim bgun böyle yarın öyle….’boğazıma öyle bir şey düğümlendi ki yutkunamıyorum. Ağlayamıyorum. Naapcağımı bilemiyorum. İlk defa böyle bişey oldu birisi karşıma geçip seni beğenmiyorum çirkinsin suratın boka benzediği için sadece sikiorum seni dedi. Allah senin belanı versınn o okuluda bıtıreme inşallah butun kötülükler peşinde olsun hatta hayatımda ilk defa biri için böyle dua ediyorum yüzünde bir yanık izi olsun kocaman ve aynaya bakama..

gerçekler soğuk olur sen ağlarken ..

Artık canımı yakamaz diye korkularımın üzerine cesaretle yürürken, her seferinde daha çok kanırtıyorum.
Zor değildi ondan istediğim veya beklediğim. Benle konuşurken benleyken eğleniyor görünüyordu.Birkere mutluyduk her seferinde nerede kalmıştık diye başlıyorduk. Kırgınlığımız veya birbirimize kinimiz hiç olmuyordu. Başlarda bittiğinde çok üzülüyordum. Hani sanki çocukluğum hayallerim bitmiş gibi her barıştığımızdada sanki birileri yine başardın yine kazandın aferim sana çocukluk aşkını elde ettin diye mükâfat verecek gibi geliyordu. Niye mi geçmiş bitmiş gibi bahsediyorum hıyarcandan çünkü bitti. Canımı yaksada bitti…
Bir şey itiraf etmemin zamanı geldi sanırım J biz hıyarcanla hiç sevgili olamadık J o çünkü beni hiç istemedi. Her seferinde bir bahanesi vardı uzun ilişkiden yeni çıkmıştı ilişki insanı değildi sonra uzak mesafedeydik aynı şehırde olsak benım istediğim gibi bir ilişki olabilirdi son seferde de o artık o defteri kapamıştı. Bahaneleri hep bunlardı aklımdaki sorular ise acaba benı beğense benımle olur muydu? Hatta zaman zaman soruyordumda bana söylediği beni beğenmese benimle yatmayacağı oluyordu. Bunun kesin ve net istediğim cevap olmadığını biliyordum. Fakat neden her seferınde barışıyorduk ?  aramızda bir bağ vardı evet sevgili değildik ama bana sevgililerinden daha çok değer veriyordu. İnanmıştım ben özeldim hiçbir sevgilisiyle tekrar barışmazken beni herseferinde affediyordu her seferinde barışıyorduk.
İşte aptallık tamda böyle bişeydi ulan gerizekalı ne yapıyordumda affediyordun. İstemeyince git diyordun yalnız kalınca gel. Bende her seferinde kendim senini aklına girmişimde bir bok yapmışım gibi kendi kendime halleniyordum. Ne malmışım cidden kendime o kadar kızıyorum ki. Söylediğin her şeye nasıl inanmışım nasıl seni adam sanmışım nasıl güzel bir yere koymuşum şuan canım acıtan ne bilmiyorum. Seni asla affedemeyeceğim bu sefer bana açık kapı bırakmadın seni beğenmiyorum dedikten sonra nasıl tekrardan biz olabiliriz? Senin zorlamanla sana seni beğendiğimi söylüyorum dedikten sonra bir daha sana nasıl inanabilirim? Yapamam artık bana yıllardır içimde en çok duymaktan korktuğum şeyi söyledin’seni beğensem senle sevgili olurduk’  şuan diyorum ki belki rüyadır. Uyanıp sana rüyamda şöyle şöyle gördüm diye anlatcam diye düşünüyorum ama hayır herşey gerçek. Bana karşı ilk defa durust oldun. Ve ben korkularımla yuzleştım gerçekler soğuk olur sen ağlarken