Pucca'nın ilk kitabını okurken Yalnızdım aşçıbaşını unutmaya çalışıyordum. o İsviçrey'e gitmişti. ilişkimiz o gitme kararı vermeden önce bitmişti ama ben üzülüyordum. Puccanın kitabını 1 gecede bitirmiştim. Herşey o kadar tanıdık o kadar bendendi ki. sonunda erik İngiltereye gittiğinde hüngür hüngür ağlamıştım. sonra ikinci kitabı okumaya başladım hayatıma Azeri girmişti hatta o kitabı da onla almıştık. sonunda ağladığımı söyledim "niye ben mi aklına geldim benim Azerbaycan'a gideceğimi duyduğun için mi?" demişti. "yokkk beee, ne alaka sen yoktun bile"demiştim. kitapçı bile benim sende kendini bir fasulye gibi nimetten sayma dermişçesine çocuğa köpek çekmeme gulmuştu. 2. kitabı okurken kitabı okurken onu kıskançlıkları,onun huzursuzluklarını sürekli Azeriye yaşatmıştım. bana yalvarıyordu okuma şu kitabı diye. ne zaman tartışma çıkarsam yine "Pucca mı okuyorsun sen" der olmuştu. aslında her ilişki birbirine benzerdi zaten ne kadar farklı olabilir ki adamı masayı ters çevirip üzerine otururken yakalayacak değildim ya. zaten Azeriyle sürekli kavga gürültü patırtı. sürekli boynuz yiyordum. sonra bunun oturma izni doldu Azerbaycan'a gitti o arada Pucca 3. kitabı çıkardı. yine bir güzel okudum yine sürekli beğendiğim kısımların fotoğrafını çekip whatsapptan Azeriye attım. yine tartıştık .yine barıştık derken kitapta bitti bizim ilişkide...
Bu yaz tekrar bende bir Pucca merakı başladı . güleyim edeyim diye okurken biz Hıyarcan'la başladık ilk kitap bitti ve ben bu sefer Hıyarcan ve benım ilişkime dair Puccada hiç bir şey bulamadım. yok yani Pucca hıyarcan ve benı anlatmıyordu. ilk kitap bitti zaten o arada biz bir küstük sonra 2. kitaba başladım. biz barıştık derken adam beni beğenmediğini beğense ilişkimiz olacağını bizim sadece arkadaş olduğumuzu söyledi. arada sex yaptığımızıda(beğenmeden birçok kez sex yaptığınıda vurgulamaktan kaçınmadı). bu ara ben hala 2. kitabı okuyordum. az önce 2. kitabın sonunu okurken farkettim. Hıyarcan'la ben Puccay'la erik değildik veya Ankaralı veya ceri de değildik. Biz hıyarcanla esmaceyhan ve eriktik. yalnız kalınca bana geldiği bir duraktım. sonra azcık kendını toparlayınca siktir olup, arkasına bakmadan kaçtığı kişiydim ben. peki ben nasıl bu kadar kör oldum bunca zaman nasıl göremedim onun için bir hiç olduğumu nasıl inandırdım kendimi birbirimizden vazgeçemediğimize nasıl her seferinde o suçluyken kendimi suçlu çıkarmayı bilemiyorum. ama kitabın sonunu okurken pucca ceri veya erik umurumda değildi sadece esmaaceyhan'ı merak ettim daha fazla onla ilgili şeyler yazsın istedim. dışardan nasıl gözuktüğümü bilmek istedim veya esmaceyhanın buna nasıl katlandığını. pucca esmaceyhan için"takıntılı " diyordu. diğer kitapta "saplantılı ,sapık" hep böyleydi onun için söyledikleri .. Hıyarcan da benım için bunları mı düşünüyordu yada birlikte olduğu kızlara böyle mi anlatıyordu.
şüphelenmiştim sormuştum da eski sevgiline benim için kim bilir neler söyledin dedim. yemin etti inanmıyorsan bana benle konuşma dedi. ama şuan nasıl inanabilirim ki buna o zamanlar beni istediğini de söylüyordu beğendiğini de. Allahım şuan zaten iş mevzusuna kafam o kadar takık ki o kadar sıkışmış o kadar çaresizim ki birde bu adam kendimi iyice ezik hissettiriyor. allahım eğer beni duyuyorsan lütfen lütfen benim şu işim olsun çekip gideyim şu şehirden.. beni bu hale düşüren herkesinde ne hali varsa görsün. ama ben gideyim artık çok zor yerinde saymak çok zor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder